Ginkgo pencerenin dışında
Ben geldiğimde çok zayıftın.
Ben gittiğimde sen zaten yeşil bir gölgeye tek başına destek olmuştun.
Seni gördüm, dallarını ve yapraklarını güneşe uzanmış.
Bir keresinde seni gecenin bir yarısında sessiz ve yalnız bir halde görmüştüm.
Mevsimlerin döngüsünde ayaklarının altındaki azmi gördüm seni.
Her geçen gün büyüdüğünü ve güçlendiğini gördüm.
Şiddetli kar yağdığını, dallarınızı büktüğünü gördüm.
Rüzgârda ve yağmurda nasıl mücadele ettiğini gördüm.
Sonbahar rüzgarında düşen yaprakların altın renginin her yere yayıldığını gördüm.
Dallarınızın ve yapraklarınızın arasında dolaşan, dans eden, şarkı söyleyen kuşlar gördüm.
Soğuk baharın taşan canlılığınızı durduramadığını gördüm.
Issız kış aylarında ağaçlarla dolu ginkgo ağaçlarını madalyanız gibi değerlendirdiğinizi gördüm.
Geçen sonbahar ve kış, olgunlaşmış, düşmüş bir ginkgo meyvesi almayı umarak sık sık bu ginkgo ağacının altında dolaştım. Ancak ağaçtaki ginkgo meyvelerinin sayısının giderek azaldığını gördüm ama yine de ağacın altından toplayamadım.
Bugün ayrılıyorum. Yoğun yağış.
Hareket eden araba bu ginkgo ağacının altında durdu. Eşyaları taşırken içinin yine ginkgo meyveleriyle dolu olduğunu gördüm.
Çok yazık. Bu sonbahar ve kış artık ben ağacın altında dolaşıp aramayacağım.
Bir an çok üzüldüm.
Ben gittim ve geri dönmeyeceğim.
2022.07.03